Denizde Yazılı Olmayan Nezaket Kuralları

Denizde Yazılı Olmayan Nezaket Kuralları

Sosyal bir canlı olan insan yaşadığı toplum içinde birçok insanla etkileşimde bulunur. İletişim kurma becerisi diğer tüm canlılardan ayrılırken, toplum düzenini korumak adına yazılı olmayan etik kurallara uymakla yükümlüdür.  Buna ek olarak karada diğer insanlara göstermiş olduğu nezaketi ve saygıyı denizde de göstermek zorundadır.  Bu yazımızda yazılı olmayan ancak her denizcinin uymakla yükümlü olduğu nezaket kurallarından bahsedeceğiz.

Denizde süregelen nezaket tek bir alanla sınırlı olmayıp gemilere, askeri ve resmi makamlara, limanlara , sancaklara ve amblemlere karşı gösterilmelidir. Denizdeki nezaket ve saygı kurallarından biri de seyir halindeyken gemilerin birbiriyle selamlaşmasıdır.  Gemiler denizlerdeki yolculukları sırasında bir diğer gemiye selam vermek için sancağını yavaşça yarıya kadar indirir.  Her iki gemi arasındaki bu selamlaşa tipine mezestre etmek denir, sonrasında sancak toka edilir.

Bizim ülkemizde İngiliz deniz nezaket kuralları benimsendiğinden mezestre tek sefer yapılırken Fransızlar sancağı 3 defa yarıya kadar indirerek selamlaşırlar.

Savaş gemileriyle hangi denizde karşılaşırsanız karşılaşın mutlaka selam verilesi gerekir.  Ancak selam verirken sesli ikaz araçları asla kullanılmaz ve el kol hareketleriyle selam verilmeye çalışılmaz.

Yaz ve kış ayları fark etmez denizciliğin yazılı olmayan kurallarından biri de sancak her sabah 8’de merasimle toka edilir, akşamda gün batımının ardından merasimle arya edilmelidir.

Eski geleneklerden biri de yabancı bir limana girildiğinde sarı renkli karantina sancağının toka edilerek gümrük işlemleri tamamlandığında arya edilmesidir. Devamında o ülkenin bayrağı toka edilerek ülkenin karasuları boyunca sancakta kalması gerekirdi.  Yabancı ülkenin karasularından ayrıldığınızda kendi bayrağınızı toka etmelisiniz.

No Comments

Post A Comment