26 Ara Eski Denizciler Nasıl Besleniyordu?
Teknolojinin ve yaşam şartlarının iyileşmesi neticesinde günümüz beslenme alışkanlıkları oldukça değişmiştir. Eski denizcilerin nasıl beslendikleri, yiyeceklerini nasıl koruduklarına dair bilgiler vermek istiyoruz. Biliyorsunuz ki, eski dönemde deniz yolculukları ve seyahatleri günlerce değil aylarca süren seferlerden oluşuyordu. Bu sebeple yiyecekleri kötü hava şartlarına karşı muhafaza etmek ve saklamak zorlu bit işti.
Çevre koşullarına karşı korunamayan yiyecekler çürüyüp bozulurken, bir diğer olumsuz etkende farelerin varlığıydı. Farelerin varlığı yiyecekleri yemelerinin yanı sıra dışkı ve idrarlarını bulaştırmaları gemilerde ölümcül salgınların başlamasına ve mürettebat ölümlerine yol açmasıydı.
Eski denizcilerin sefer boyunca en çok tükettiği besinler genelde tuzlanmış et ve kuru besinlerdi. Kuru ve sert olan peksimetler de en çok tükettikleri bir diğer besin kaynağıydı. Bu gıdaların yanı sıra takviye besinler olarak balık, yağ, peynir ve fasulyede tüketiyorlardı. Mısırlı denizcilerin temel besin maddesi darıdan yapılan dhourra ekmeğiyken, Romalı denizcilerinki ise buccellum adındaki krakerlerdi.
Peksimetler genellikle buğday, çavdar, nohut, mısır ve arpa gibi tahıllardan üretilirken çoğunlukla fırıncılar tarafından iki kez fırınlanırdı. Deniz seferleri için hazırlanan peksimetlerin daha kuru ve sert olması için dört kez fırınlanırdı, bu da bazen denizcilerin peksimet yerken dişlerinin kırılmasına neden olurdu. Peksimetlerin nemden yumuşaması kurtlanmalarına neden olurken, buna çözüm olarak peksimet kolilerinin üzerine ölü balık koyulurdu. Ölü balık kurtları çekerken sonradan çöpe atılarak peksimetleri koruma yöntemi olarak kullanılırdı.
Etlerin ve balıkların bozulmaması için önceden kurutularak tuzlama işlemi yapılırdı veya salamura yöntemiyle saklanırdı. Eski dönem denizcilerin yetersiz beslenme nedeniyle tutuldukları hastalıkların başında iskorbüt geliyordu. Taze meyve ve sebze tüketmemekten kaynaklanan iskorbüt hastalığı C vitamini eksikliğinden ortaya çıkarken ölümcül bir hastalıktı…
No Comments